Röportaj cok uzun olduğundan ilgimi çeken kısımları koydum
(Röportaj biraz eski
2002 ya da 2003 yılında yapılmıs )
P:Playboy
JH:James Hetfield
KH:Kirk Hammet
LU:Lars Ulright
JN:Jason Newsted
P: Metalin eşcinsel eğilimlere karşı (homofobik) olmasından rahatsız mısın?
LU: Kesinlikle. Niçin Kirk'le ben kameralar önünde dillerimizi birbirinin gırtlağına soktuk sanıyorsun? Metal dünyası olabildiğince mahvedilmeli. Bir grup başladığında oturup kendi heteroseksüelliğini ve benzeri şeyleri eşcinsellere saldırarak ispatlıyorlar. "Lanet ibne" gibi laflarla. Bu seni daha üst bir seviyeye getirip he-man statüsüne mi getiriyor? Bunu hiçbir zaman anlayamadım. (Lars'tan çok tiskindim.Ama neyse yaptığı müziğe bakalım )P: James'in ibne lafını şaka olarak kullandığını duyduk. Bu onu homofobik mi yapar?
KH: Hmm sanırım. James'in gay'lerle çok tecrübesi olmadı ve bu onun homofobik olmasında büyük bir sebep.
LU: Ben onun homofobik olduğunu biliyorum. Bu konuda soru olmasın. Ben homofobia'nın cinselliğini sorgulamak ve bundan rahatsızlık duymak olduğunu düşünüyorum.
P: Yıllardan beri ilk defa metal grupları listelerde. Çoğu çok kötüler, değil mi?
KH: Beş para etmez şeyler var. Aceleye gelmis şeyler de. Papa Roach'un Last Resort adlı şarkısının ana riff'i Iron Maiden'in 'Hallowed Be Thy Name'inden alıntı.
JH: Limp Bizkit bana çizgi film gibi geliyor. Sadece bağıran adamları sevmiyorum. Rage Against the Machine - şarkı söylemek değil sinirlenmiş birinin size fikrini söylemesi.
KH: Bana Limp Bizkit ikici sınıf Korn gibi geliyor. Korn çok daha iyi ve nispeten akıllı bir solistleri var. Bu grupların doğru malzemeleri, doğru formülleri alıyorlar ve işte elinizde bir metal grubu var. Godsmack gibi bir grup üstüne az Korn katılmış, Metallica ile Alice in Chain çaprazlanması gibi.
JH: Queens of the Stone Age çok özgün. Rocket From the Crypt beni iyi hissettiriyor.
P: Tamam cçocuklar Alcoholica'da en içkici kim?
KH: James. Votka içer gibi yarım şise Jagermeister (sert Alman içkisi) içebilir kendi başına.
LU: James Hetfield. Eğer ben ve James içmeye aynı anda başlasak, 6 saat ağır bir içişin ardından, ben sızarım. Uzun bir süre alkolü bizden farklı bir seviyede algılıyordu.
JH: Bendim. Sırf eğlence olsun diye bir şişe votka içerdim. Hala yaşadığıma şaşıyorum. (Neyseki artık içmiyor.Alkol tedavisi gördü
)
JN: Zor bir seçim. Burun farkıyla Lars diyorum. Başka bir şekilde içiyor Danimarkali olduğundan. Onlar genç yaşta alisiyorlar. (içki yaşı Amerika'da Avrupaya göre daha yüksek)
LU:[gulmeler] Alem düşüncem şöyleydi; üç gün üst üste içer sonra sonraki dört gün ağzıma damla koymazdım.
JN: Aramızda aşırı içip prova veya fotoğraf çekimini kaçıran bir tek James olmuştur. Alkol komasına giren de sadece oydu.
KH: Jason diğerlerimiz kadar içkici değildir. Ot içmeyi daha çok sever.
P: Hızlı müzik sevenler hızlı uyuşturucları da severler. Grup bunları yaptı mı?
KH: Bizim kampımızda hız kötü bir laf ama hız tutkunları bizi sever.
LU: Aramzıda hiçbir uyuştucuya bulaşmayan bir tek James. Ben, Jason, Kirk ve Cliff her zaman değişik şeyleri daha üst seviyeye taşımak için denerdik.
KH: Kokain kesinlikle hayatımızda yer etmişti. Başka müzisyenlerle takılırsın ve yapacağın ilk şey beş kişi bir tuvalete oturmuşsunuzdur. And Justice for All turnesinde kötü bir kokain problemi yaşadım fakat bıraktım çünkü beni depresif yapıyordu. Eroin de denedim ama çok şükürler olsun ki nefret ettim.
LU: LCD denediğimde bir kere, deli gibi korkmuştum. Gerçekten kullandigim tek uyuşturucu kokain. Bana bir kaç ekstra içki içme saati sağlıyor. Birçok kişi sana yaklaşmak için kullanıyor ve sen de buna kanıyorsun. Kısır döngüler içinde "Bir süre bırakıyorum" diyorsun. Sonra 6 ay uzak kalıyorsun.
P: Sadece birkaç albüm 10 milyon kopyadan fazla sattı. Black albümün grubun en iyi albümü olduğunu mu düşünüyorsunuz?
JH: Sevmediğim bazı şarkılar var. 'Through The Never' biraz akılsızcaydı. 'Don't Tread On Me' muzik olarak en sevdiğim şarkılardan biri değil. 'Holier Than Thou' en aptalca olan şarkilardandı, daha çok eski stil ile yazılmıştı. (Bu açıklamaya çok şaşırdım)
P: Load çıktığında kısa saçlı, makyajlı ve trendy kıyafetlerdeydiniz. Eski saç ve kıyafetlerinizden ciddi bir farktı bu.
KH: Sadece bir dönemdi. O döneme ait bir imajdı. Kimbilir? Belki ilerde daha komplike şeyler yapabiliriz.
P: Hetfield'a kadın elbisesi giydirmek gibi mi?
KH: Sanırım bu aşırıya kaçmak olurdu [gülüşler].
JH: İmaj cephesinde Lars ve Kirk'ün kontrolü almasına izin verdim. Şimdi onlara bakmayı sevmiyorum. Fanlarımız, "Asi, yağlı motorcu, fuck-you grubu Metallica'ya ne oldu?" diyorlardı. Şimdi U2 veya Stone Temple Pilots veya herhangi imajina muhtac bir grup gibiydi. Buna neden ihtiyaç duymuştuk? Aptalcaydı. Ben ve Jason pek istekli değildik - Kirk ve Lars çok hevesliydiler. Ya buna gülersin ya da gerilirsin. İkisini de yapıyorum açıkçası.
P: Aslında mullet saç kesimi olmadan çok yakışıklı gözüküyordunuz.(mullet: önü kısa arkası uzun bir saç kesimi)
JH: Mullet'lar çok güzeldir yapma ya! Aynı adamda hem uzun hem kısa saça sahip olmak istemiştim.
KH : Benim hiç mullet saçım olmadı, tamam mı?
JN: 1987'de üç ay dışında yapacak başka bir itirafim yok.
LU: Sanırım sadece James mullet stilinde saça sahipti.
P: Garage Inc. albumunun iç kapağında saçın mullet gibi Lars. Ya James yeniden o şekilde uzatsa?
KH: Eğer yaparsa saçlarımı pembeye boyarım. "Komik bir saç yaparsin ha? O zaman ben de yaparım!"
P: İçmeyi ve sahnede olmayı terapi gibi görüyorsunun. Gerçekten hiç terapiye gittin mi?
JH: [kafasını olumlu şekilde sallar] Load sırasında içki içmeyi bırakmak istedim. "Belki kaçırdığım birşeyler var. Herkes her zaman çok mutlu gözüküyor. Ben de öyle olmak istiyorum." Hayatımı akşamdan kalma durumuna göre planlardim: "Misfits cuma gecesi konser veriyor, o zaman cumartesi akşamdan kalma günüm. "Bu şekilde hayatımdan çok gün kaybettim. Terapiye bir yil giderek kendim hakkında çok şey öğrendim. Yaşlandıkça seni korkutan birçok şey oluyor ve nedenini bilmiyorsun. 'Bleeding Me' sarkisi bunun hakkında: Tüm kötülükleri kanatıp dışarıya çalışıyordum. Terapiye giderken bazı çirkinlikler keşfettim. Kara bir leke.
P: Alcoholica'daki en büyük içici içkiyi bıraktı mı yani?
JH: Bir yıl ara verdim - ve dünya tersine dönmedi. Hayat yine aynıydı fakat daha az eğlenceliydi. Umduğum gibi kötülük dışarı çıkmadı. Gülüp, iyi vakit geçirmiyordum. Anladım ki içmek benim bir parçam. Artık nerede durmam gerektiğini biliyorum. Çocukların varken akşamdan kalamazsın. "Baba lütfen divandan defol!" Bunu söylemiyorlar- şimdilik.
P: Hiç alkolikler için yardım derneğine gittin mi?
JH: Alkolik olduğumu söyleyemem - ama alkoliklerin hepsi alkolik olmadıklarini söylerler.
Bayağı uzun ama asıl röportajın onda biri kadar
İlk kısımları ilgi çekici okumanızı tavsiye ederim